Bitlis milletvekili Gökalp, Bitlis ve Ahlat Cezaevi sorunlarını meclise taşıdı

BİTLİS NEWS (BİTLİS) - DEM Parti Bitlis Milletvekili Semra Çağlar Gökalp, Bitlis Barosu İnsan Hakları Komisyonu’nun Bitlis E Tipi ve Ahlat T Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında yaptığı görüşmeler sonucu raporlaştırdığı hak ihlallerine dair TBMM’de basın açıklaması yaptı.

Gökalp tarafından mecliste yapılan açıklama şöyle;

"Değerli Basın Emekçileri;

İktidarın yargı üzerindeki vesayeti ve totaliter rejim hevesleri sebebiyle politik görüşlerinden dolayı haksız hukuksuz bir şekilde cezaevlerinde rehin tutulanların sayısı her geçen gün artmaktadır. 

Cezaevlerini, muhalifleri bertaraf etmek için toplama kamplarına çeviren bu zihniyet, rehin tuttuğu tutsaklara her türlü hak ihlalini de reva görmektedir. 

İktidar, siyasi tutsakların iradesini kırmak, tutsakları sindirmek için cezaevlerine intikam hisleri ile yaklaşmaktadır. 

İmralı’da Sayın Öcalan üzerindeki mutlak tecrit bu uygulamaların en belirgin ve belirleyici olanıdır. 

İktidar baskı ve zor aygıtlarını devreye koymanın ilk adımı olarak tecrite başvurmuş ve bu tecrit politikasını İmralı’dan başlayarak tüm toplum üzerine dalga dalga yaymıştır. 

Tüm barış, demokrasi ve müzakere çağrıları tecrit duvarına çarparak ülke çoklu bir kriz ortamına sürüklenmiştir. 

Cezaevlerinden sokaklara hatta evlerin içerisine kadar yayılan tecrit politikaları sona erdirilmeden bugün yaşadığımız hiçbir sorun çözüme kavuşturulamaz. 

Bu bağlamda cezaevlerindeki tutsaklar “Sayın Öcalan’a Özgürlük Kürt sorununa çözüm” talebi ile 50 gündür açlık grevinde. 

Tutsaklar bedenlerini açlığa yatırarak barış ve özgürlük mücadelesi vermektedir. 

Bu barış ve özgürlük taleplerine karşılık Özgürlük İçin Hukukçular Derneği’nin 11 Ocak 2024 tarihinde yayınladıkları Açlık Grevleri İzleme ve Takip Koordinasyonu Raporunda tespit edilen hususlara göre birçok cezaevinde açlık grevinde olan tutsaklara yönelik hak ihlalleri yaşanmaktadır. 

Ahlat T Tipi Cezaevinde tutsaklar ile gerçekleştirilen görüşmelerde, açlık grevine giren tutsaklara su, tuz, şeker, karbonat gibi iaşeler verilirken, meyve suyu, yoğurt gibi iaşelerin verilmediği, yine açlık grevine giren tutsakların sağlık kontrollerinin yapıldığı, ancak şeker ölçümlerinin yapılmadığı aktarılmıştır. 

Tutsakların hızla kilo kaybettikleri ifade edilmiştir. Açlık grevi başladıktan sonra hapishane idaresinin oldukça sert bir tutum takındığı, oda araması gibi uygulamaların sıkılaştırıldığı ve baskıların arttığı, greve giren tutsaklara disiplin soruşturmaları açıldığı rapora yansımıştır. 

Dünyanın en insani ve barışçıl protesto ve hak arama yöntemlerinden olan açlık grevi eylemine karşı bu antidemokratik ve düşmanca tutum bile tutsakların neden bedenlerini açlığa yatırdığını anlatmaya yeterlidir aslında. 

Sonuç olarak geçmişte yaşandığı gibi büyük acılara sebep olacak sonuçlar doğurmadan tutsakların taleplerinin acilen karşılanması gerekiyor, aksi halde bunun vebali, sorumluluğu başta iktidar olmak üzere bütün toplumun üzerine kalacaktır. 

Barış ve özgürlükten hiç kimsenin korkmasına gerek yoktur, getireceği refahtır, huzurdur ve demokrasidir.  

Tecrit, işkence ve diğer hak ihlallerinin merkezi haline gelen cezaevleri iktidarın acımasız ve hukuksuz uygulamaları ile ölüm evlerine dönüşmüş durumda. 

İktidar, İdare Gözlem Kurulları gibi bir hukuk garabeti ile tutsakları siyasi saiklerle yeniden yargılar gibi cezaevlerinde tutmaktadır. 

Ağır hasta tutsaklar başta olmak üzere bütün tutsaklar “ya benim çizgime geleceksin ya da cezaevinde öleceksin” ikilemi arasında bırakılarak iradeleri rehin alınmaya çalışılmaktadır. 

Ancak iktidar şunu unutuyor ki direniş cezaevlerinin kanlı ve paslı duvarlarının ardından doğdu ve büyüdü. 

O günün zalimleri tarih oldu, ancak mazlumları tarih yazdı. 

Bu nedenle defalarca denenen zor aygıtları ile bir yere varılamacağı artık anlaşılmalı, barış ve demokrasinin önünü açacak adımlar bir an önce atılmalıdır.

Değerli Basın Emekçileri;

Bir bütün olarak açık cezaevine dönen ülkede hemen her cezaevinden hak ihlalleri haberleri gelmeye devam ediyor. 

Seçim bölgem Bitlis’te bulunan Bitlis E Tipi ve Ahlat T Tipi Cezaevlerinde diğer cezaevleri gibi hak ve hukuk gasplarının yaşandığı yerlerdendir. 

Bitlis Barosu İnsan Hakları Komisyonu üyeleri, son dönemde yaşanan hak ihlallerinin tespiti ile ilgili olarak raporlama çalışmaları kapsamında bu cezaevlerine ziyaretler gerçekleştirmiştir. 

Tutsaklarla gerçekleştirilen görüşmeler neticesinde edinilen tespit ve izlenimler Baro’nun İnsan Hakları Komisyonu tarafından raporlaştırılmıştır. 

Öncelikle emeklerinden ve duyarlılıklarından dolayı Bitlis Barosu İnsan Hakları Komisyonu’nun değerli üyelerine buradan şükranlarımızı gönderiyoruz.

Bugün bu cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine dair tespitleri sizlerle paylaşacağız."

AÇIKLAMANIN TAMAMI İÇİN TIKLAYINIZ

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.