Genç çiftin bitmeyen çilesi!

BİTLİS NEWS (İSVEÇ) - Diyarbakırlı bir genç olan Berat Rüzgar önce KCK operasyonlarından yaşadığı tutukluluk ve  sonra ise evlenmek istediği genç kadının evliliklerine razı olmayan ailesinin, ölüm tehditlerinden dolayı yurt dışına çıktı. Genç çift İsveç’e sığınma talebinde bulundu.

Bölge illerinde yaşanan baskılar ve toplumsal baskı birçok trajediye sebep olmuş durumda. Özellikle son 8 yılda binlerce insanın hayatı  cezaevleri ya da sürgün gibi trajedileri deneyimlemiş.

Berat Rüzgar Diyarbakırlı bir genç. 2010 yılında özellikle ‘KCK operasyonları’ adı altında binlerce Kürt siyasetçi ile birlikte cezaevine gönderildi. Böyle bir süreçte o zaman Diyarbakır’da ailesiyle beraber yaşayan Berat Rüzgar, katıldığı protesto yürüyüşüne polis saldırır ve sonrasında gözaltına alınır.

Gözaltına kötü muameleye maruz kalan Rüzgar, hala bacağını kullanamıyor.

Bir çok kez ailesini ve kendisini tehdit ettikten sonra Berat Rüzgar da 2011 yılında İsveç’e giderek, yaşadığı tramvadan kurtulmak için siyasi sığınma talebinde bulunmuş.

Talebe yaklaşık iki yıl sonra karar veren İsveç göçmenler bürosu, Rüzgar’ın siyasi sığınma başvurusunu reddetti.

O dönemde ülkedeki çözüm süreci ile beraber çatışmaların da durmasıyla ülkeye yeniden dönme kararı alan Berat, sığınma talebine verilen karara itiraz hakkını kullanmadan Diyarbakır’daki ailesinin yanına döner.

Diyarbakır’da  birlikte evlenmeyi düşündüğü genç kadının ailesinden olumlu yanıt alamayınca, şimdi eşi olan Emel Ateş Rüzgar’la birlikte İsveç’e gitmeye karar verirler. İstemlerinde kararlı olan gençler aynı zamanda akraba olmalarına rağmen Ateş ailesi bu duruma şiddetle karşı çıkar ve hem kendi kızlarını hem de Berat Rüzgar’ı öldürmekle tehdit ederler.  Hiçbir şekilde vize alamayan Berat ve Emel, önce Diyarbakır’dan İstanbul’a kaçıp bir müddet orada kalırlar ve evlenirler. Daha sonra anlaştıkları kaçakçılarla beraber yasadışı yollardan İsveç’e giderler.

İsveç’e gittikleri esnada hamile olan Emel Ateş Rüzgar, bebeği 8 aylıkken yaşadığı tramva ve sağlık sorunlarından dolayı bebeğini düşürür.

Çocuğunu İsveç’te kaybeden anne Emel yaşadığı tramvayı bu sözlerle anlattı:

‘Toplumsal eşitsizliğin ve anlayışsızlığın çok fazla olduğu bir ülkeden İsveç’e geldik. Hem eşimin politik durumu, hem de evlenmemize rıza göstermeyen kişilerin tehditleriyle karşı karşıya kaldık. Nitekim kötü bir sonuca varmadan İsveç’e gelebildik. Evlenmeye karar verdiğimde çok gençtim. Bütün o zorlukların üstüne bir de mültecilik durumu eklenince içinden çıkılmaz bir hal aldı. Bebeğim 8 aylıkken düşük yatım ve çocuğumu kaybettim. Bebeğimi Stockholm’de toprağa verdim. Şimdi bir oğlum daha var. Ama İsveç devleti kendi beyanıma rağmen, eşimden çocuğun biyolojik babası olduğuna dair DNA testi istedi. Onu bile, belge halinde göçmenler bürosuna verdik. Dolayısıyla yaşadığımız tramva bitmiş değil.’

Eşlerin yaptıkları sığınma başvurusunda Emel Ateş Rüzgar’ın talebini kabul eden göçmenler bürosu, Berat Rüzgar hakkında ise henüz bir karar vermiş değil.

Berat ise yaşadığı durumu şu sözlerle anlatıyor:

Bu ülkeye ilkinde politik görüşlerimden dolayı, büyük oranda kullanamadığım bacağımla, tutuklanmamak için geldim. Şimdi ise eşimle beraber öldürülmemek için buraya gelmek zorunda kaldım. İlk başvurum reddedilince durum ne kadar da kötü olsa ülkeme dönme kararı aldım. Ancak şu an durum ciddi. Ailem burada ve ret kararı verildiği zaman Türkiye'ye  iade tehlikesi ortaya çıkacak. Bu da benim için tutuklanmak ya da öldürülmek demek." diye konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.